PRE-ÖDİPAL DÖNEM
Bebek, annesinin kendisiyle kurduğu ilişki sayesinde tamamen otistik bir var oluş durumundan dış dünyaya yönelir ve süreç içerisinde dünyanın bir parçası haline gelir. Bebeğin ayrışmamış ruhsal enerjisi, başlangıçta bütünüyle kendisindedir ve kendisi dışındaki dünyayla bir ilişkisi yoktur. Öte yandan, kendisinin de farkında değildir ve kendi gerçeğiyle de ilişkisi yoktur. Yeni doğanın kozası, annenin onunla kurduğu ilişki sonucunda ilk üç ay içinde kırılır ve annenin ilişki çabasına bebek de katılır.
Bebek, bu ilişki içerisinde bir kendilik duygusu oluşturur ve kendi gerçekliğiyle ilişki kurar; yani kendisiyle ilişki kurmayı annesinin onunla kurduğu ilişkiden öğrenir. Dış gerçeklikle kurulan ilişki zihnin oluşmasını sağlarken, iç gerçeklikle kurulan ilişki de kendilik duygusunun oluşmasını sağlar.
1 yaş civarına kadar bebeğin/çocuğun temel ilişkisi annesiyledir. Bundan sonra, altı ay kadar süren bir dönemde çocuk anneyi bırakır ve dış dünyaya yönelir. Bu kez temel ilişkisi dış dünyayladır. Dış dünyanın tehlikelerini idrak ettiğinde, 1,5 yaş civarında tekrar anneye yönelir ve temel ilişkisi tekrar eksen değiştirir. 3 yaş öncesi çocuğun annesiyle ilişkisinin karakteristiklerine baktığımızda, uzun süre annesini çok fazla yücelttiğini, hatta bir ara ilahlaştırdığını görürüz. Çocuk 3 yaşına gelene kadar bir yandan içinde bulunduğu dünyayı tanımaya ve bunun bir parçası olmaya çalışır, öte yandan da kendisini geliştirir, yeterliliğini ve hayatta kalma becerilerini artırır. Çocuğun annesine muhtaçlığı azaldıkça, kendisini canını çok yakmadan idare edecek hale geldikçe ve çevresindeki diğer insanlarla ve çocuklarla ilişkisi geliştikçe, anneyi de bir insan olarak algılamaya başlayacaktır.