PATALOJİK REGRESYON
Patalojik regresyonu için kısaca kişinin bir travma sonucunda tekrar bebeksi düzleme geri kayması olarak tanımlayabiliriz.
Orijinal ruhsal enerjinin ruhsal alana çıkmasıyla oluşan duygu karışımı içindeki en önemli iki öğe, öfke ve yok olma korkusudur. Buradaki yok olma korkusu, şiddetli öfkeden kaynaklanır; her tarafa yönelebilen bu öfke öznenin kendisine döndüğünde “yok olma” ve “hiç olma” durumu yaratır. Bebeksi öfkenin ortaya çıkması, her zaman, içsel dengenin bozulmasından kaynaklanır. Herhangi bir büyük öfke, büyük korku yaratan bir sebep, uyarılan haset, kişinin ruhsal alanının dışında tutulmaya çalışılan orijinal enerjinin ruhsal alana dolmasına yol açar. Tıpkı doğumun bebeğin anne karnındaki dengesini altüst etmesi gibi, orijinal ruhsal enerjinin ruhsal alanı işgal ettiği her durum içsel dengeyi tamamen bozar. Doğum travmasına benzer bir altüst oluş, daha küçük boyutlarda tekrarlanır. O zaman kişiyi bebekleştirir; kişi, yaşı kaç olursa olsun bütün işlevselliğini, benlik bütünlüğünü kaybeder.
Bu bebeksi öfkenin orijinal ruhsal enerjiden farklılaşmış, öfke şiddeti azalmış biçimleri ortaya çıktığında şiddetli bir gerginlik, korku ve sıkıntı oluşur. Kişinin işlevselliği, duygunun şiddetine paralel olarak zarar görür. İleri durumlarda algı sistemi bozulur, görüntüler deforme olur; nesneler uzaklaşıyormuş, dünya parçalanıyormuş gibi olur. Kişi yerinde duramaz hale gelebilir. İşlevsellik tamamen ortadan kalkar. Taşınması ağır duygular, kişide bu duyguların tekrar ortaya çıkması konusunda büyük bir korkuya neden olur fakat yaşanan durumun içeriği çoğu zaman hatırlanmaz. Daha ağır durumlarda tam bir dehşet duygusu ortaya çıkar ve uzun süren bir işlev bozukluğu oluşur. Bazen eski işlevsellik düzeyine bir daha erişilemeyebilir.