ORJİNAL RUHSAL ENERJİ

Doğum esnasındaki altüst oluş o zamana kadar anne karnında yaşadığı huzuru tamamen yok ettiğinde, bebeğin potansiyel enerjisi de zincirden boşalmışçasına harekete geçer. Böylece, doğum travması potansiyel enerjinin ruhsal alana çıkmasına neden olur. Yani bebeğin kendisini her şey zannettiği sıradaki huzurlu (öfkesiz) hali, hiçliği yaşadığında tamamen ortadan kalkar. Bu savrulma, ateş topu gibi yıkıcı bir enerjiyi açığa çıkarır. Doğum hadisesi sadece fiziksel doğumun değil, ruhsal doğumun da oluşturucusudur. Bu oluşum son derece allak bullak edici bir deneyimle başlamış olur.

Orijinal ruhsal enerji, öfke ve dürtünün birbirinin içinde tamamen erimiş bir karışımından oluşur. Karışımın içinde orijinal olarak öfke ve dürtü aynı oranlarda bulunur. Bu karışımın içeriği, bebek ruhen gelişiyorsa, bebekliğin ilerleyen dönemlerinde öfke içeriğinin azalması olarak değişecektir.

Kendine ait kılarak yok etmek orijinal ruhsal enerjinin amacıdır. Bebekte bu; yutarak, emerek, tutarak içine alma isteği olarak görülür. Orijinal ruhsal enerjinin dürtüsel bölümü, içine almak isteyecek kadar büyük bir ilginin oluşmasına yol açar. Öfke kısmından ise yok etme arzusu oluşur. Tabiatı gereği zaten dürtü bütünleşmeye, bir olmaya, birbirinin içinde erimeye, öfke ise yok etmeye, tek olmaya çalışır. Öfke ve dürtü karışımı halinde olan ayrışmamış enerji, yok edici özelliğinden dolayı ilişki oluşturmak için kullanılamaz. Bebeğin ruhsal alanında karışım halindeki enerji hâkim ise bebek bu enerjiyle ya beslenmektedir ya da bu enerjiyi kullanamıyorsa huzursuzdur. Anne, bebeği anne karnındakine benzer bir durum içinde tutabiliyorsa, yani bütün ihtiyaçlarını karşılayıp onunla bir bütünleşme ilişkisi kurabiliyorsa, yeni doğan bebeğin ruhsal alana çıkmış olan orijinal enerjisi yatışır ve bebek sakinleşir.

Bütünleşme, bebeğin yeniden anne karnındaki temel duygu durumuna dönmesine, “Bölünmez Bütünlük”ün parçası olarak hissetmesine yol açar. Bu enerjinin tam olarak dönüşemediği, yani öfke-dürtü karışımı halinde olduğu bebeklik yıllarında, kaçınılmaz olarak, annenin en ufak aksaması ve bebeği huzursuz eden her durum, orijinal enerjinin ruhsal alana çıkmasına ve bununla beraber korku, öfke, gerginlik, sıkıntı karışımı bir duygunun oluşmasına yol açar. Potansiyel haldeki orijinal ruhsal enerji bu vesilelerle kinetik hale gelir. Kendini kötü hissetme dediğim durumu yaratan, bu harekettir. Doğumda ilk defa ortaya çıkan bu ruhsal enerji bebekliğin ilk aylarında maksimum düzeydedir. Dolayısıyla bebeğin dengesi çok kolay bozulur; kadının müthiş bir duyarlılıkla annelik yapmasını gerektirir. Normal gelişmesini sağlayacak bir anneliğin yapılabilmesi halinde bebek daha dengededir, en azından durum travmatik bir noktaya varmaz.

Öfke-dürtü karışımı halindeki orijinal ruhsal enerjinin azalması, anneyle veya bebeğin bakımını üstlenen kişinin bebekle kurduğu ilişki sayesinde mümkün olur.